9 Nisan 2015

DOĞUM HİKAYESİ: AYLİN&CEM

Şimdi okuyacağınız doğum hikayesi şu ana kadar karşılaştığım en güçlü annelerden birine ait; Aylin...
Hem Aylin'in hem Cem'in farklı arkadaşlarının düğün çekimini gerçekleştirmiştim. Bu sayede beni tanıyorlardı. Hatta Cem çekimlerin birinde sağdıç olduğu için daha yakından tanıma şansı elde etmişti beni.
Onların düğünlerinde beraber olamamıştık bu çiftlerimden daha evvel evlendikleri için. Ama doğum hikayelerinde birlikte olmaya karar vermişler, ne mutlu bana!
Her doğum ayrı bir heyecan. Anne olduğumdan bu yana daha duygusal bakıyorum her bir doğuma. Ama Aylin ile yaşadığım her dakika, boğazımın düğümlenmesine ve onunla gurur duymama neden oldu. 
Aylin'in doğumu kış mevsimine denk geldiği için dış çekim yapma imkanımız kısıtlıydı. Bu yüzden ev ortamında çekimi yaptık ama biz yine de dayanamayıp site bahçesine çıkıp orada da birkaç poz çektik.




Aylin bir gün evvel arayıp doğum sancılarının hafifçe başladığını, her an doğum için hastaneye geçebileceklerini söylemişti. Ertesi gün öğleden sonra açılmanın ilerlediğini doktorun hastaneye gelmek için yola çıktığını söylediklerinde ben de vakit kaybetmeden hastanenin yolunu tuttum.
Odaya geldiğimde Aylin'in bir hayli yorulduğunu gördüm. Doğum sancısı bu, hiçbir şeye benzemez, yaşayan bilir. O yorgunluğunda bile bana gülümsemeye benimle ilgilenmeye çalıştı.
Cem de her ne kadar doğum sancısını yaşamasa da Aylin'in verdiği mücadeleyle neler hissettiğini anlıyor, içi içini yiyor ve her kapıdan dışarı çıktığında "Betül ne zor bir durum! Onu öyle mücadele ederken görüp hiçbir yardımda bulunamamak beni mahvediyor, dokuz doğuruyorum şuan!" diyordu.. 


Annesi her içeri girişinde mücadeleden vazgeçmemesi için kızına destek çıkıyor, yanında gülümsese de dışarı çıktığında gözyaşlarına engel olamıyordu.. Anne yüreği işte, dayanamıyor. Hele kız annesi olmak ayrı bir duygu hep bunu söylerim..

Zaman çok yavaş ilerliyor, sancılar şiddetleniyor ama Aylin bağırmamak için elinden geleni yapıyordu. O kadar doğum şahit oldum, açılma ilerledikçe bağırma şiddeti de artar normal olarak. Ama Aylin çok küçük tepkiler vermesine rağmen ne zaman yanına uğrasam "Özür dilerim çok bağırıyorum değil mi?" demiyor muydu; boğazımı düğümleye düğümleye en sonunda ağlattı beni, tabii kimsenin haberi yok. Sen ne kadar da güçlü biriymişsin Aylin!
Açılma tamamen gerçekleşmesine rağmen Demir doğum kanalına giremedi. Daha fazla tehlikeye atılmamak için sezaryene karar verildi. İyi ki de verilmiş. Çünkü minik Demir'e kordon dolanmış! 

Allah'a şükür Demir sağ salim doğdu, en önemlisi bu..





Yenidoğan çekimi için vakit kaybetmeden evde buluştuk. Minik Demir bana o kadar tatlı pozlar verdi ki.. İşten onlardan bazıları...









Her çocuk masum bir melek... Keşke bizler de onlar kadar masum kalabilsek..




Hiç yorum yok: